Hep bir "düş sokağı sakini" olmuşumdur kendimi bildim bileli... kendimden bile sakladığım düşlerim olmuştur. Ne zaman çok üzülsem, ne zaman kaçmak istesem, ne zaman bağırmak istesem ,kızgınlığımı haykırmak istesem derin bir sessizliğe gömülürüm. Oysa sakinliğim bir çığlıktır çoğu zaman ...hep kuytularda saklanırım...Hani o parça da olduğu gibi bu gece hüzünkovan kuşu gelse yanağıma konsa ay tenli ışıklı düşlerime karşılık verse...evet olsa içimi hüzün değil aydınlık kaplasa... pır pır kelebekler uçsa içimde...en olur olmadık zamanlarda içimi hüzün kaplıyor.... "bak ve gör yaşam düşlerdedir"diyor şarkı...diyor da bazen düşlerim omzuma ,gerçekler yüreğime ağır geliyor....Bir zamanlar yüreğime sızmaya çalışan biri "aydınlık neyin oluyor senin?" demişti.Cevap bile vermemiştim.Şiirden ve hayattan mı bihaberdim yoksa ;şuursuz bir şımarıklık hali miydi bilemiyorum şimdi.Ama "Hüzünkovan Kuşu" "Aydınlık" hep düşümdür benim.Elini hiç bırakmamacasına tuttuğum; hep daraldığında yüreğim, beni kör kuyulardan çıkarandır "AYDINLIK"...
AYDINLIK NEYİN OLUYOR SENİN?
gökyüzü akraban filan mı
beni bulur bulmaz gözlerin
şimşek çakıyorum yalan mı
yüzünde yalazını gezdirdiğin
...saçlarından tutuşmuş orman mı
akla ziyan bir şey elektriğin
ayışığı mavisi dudaklarından mı
o ışık zenginliği mi giyindiğin
uzay tozları mı yıldızlardan mı
elime dokunduğu an elin
güneşler açıyorum sahi ondan mı
aydınlık neyin oluyor senin
Attila İlhan