tag:blogger.com,1999:blog-33240211961858388942024-03-05T13:15:35.002+03:00YOL GEÇEN HANIyol geçen hanı, ece kardelen ,şiir ,ECE KARDELEN ŞİİR YAZI EDEBİYAT ÇINAR ŞAİR DENEME PAYLAŞIM SANAT SİNEMA sine ma fotoğraf kitap müzik MÜZİK KİTAP AHMET TELLİ ATAOL BEHRAMOĞLU ATTİLA İLHAN NAZIM HİKMET ŞÜKRÜ ERBAŞ CAN YÜCEL BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU İSTANBUL DENİZLİ,YOL GEÇEN HANI,Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.comBlogger123125tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-19796207804272105892011-12-27T22:31:00.002+02:002011-12-27T22:31:55.457+02:00Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-39841690246538025272011-09-05T09:57:00.000+03:002011-09-05T21:12:48.873+03:00EYLÜL<div style="text-align: justify;">
ALIP BAŞIMI GİDER OLDUM YİNE BEN!</div>
<div style="text-align: justify;">
Ayrılıkların, özlemlerin, kaçışların,sabah serinliğinin ,akşam esintisinin, akşamları balkonda artık hırkayla oturmanın zamanıdır...Terasta günde bekletilen salça,dizi dizi kavonozlardaki konserve, turşu, çeşit çeşit reçeldir,kurutulmuş patlıcan,fasülye ,bamya,biberdir.Komşu nineden getirilen kazanda kaynatılan buğdayın, bulgur olmadan, mahallenin çocuklarıyla bir olup kapış kapış yenmesidir.Taze tarhana kokusudur.Evdeki renk cümbüşüdür.Tatlı telaştır.. Çokça da hüzündür.Hüzündür çünkü;tüm bunlar yazın bittiğinin habercisidir.Gitmeler yakındır...Ne bisiklet binmek, ne okulun bahçesinde basketbol oynamak, ne de arkadaş sohbetleri avutur seni.Boğazında kocaman bir düğüm ,hiç bir yere sığamadan dolanır durursun...</div>
<div style="text-align: justify;">
Evin orta yerine konulan kocaman bavuldan,bavulun yanındaki katlanmış çamaşırdan ,kenara dizilmiş minik turşu,salça kavonozlarından bellidir.Eve girdiğinde annenin senin için yaptığını bildiğin , en sevdiğin yemeğin kokusundan bellidir. Gidişine az kalmıştır...Misafirisindir artık kendi evinin, ailenin.Sevdiklerin kırılıverecek nadide bir parça gibi özenlidirler sana...Kardeşinin mırıl mırıl yanında dolanışından,sürekli sarılıp koklaşmanızdan bellidir.Göz göze gelemezsin annenle babanla ;gözlerindeki buğuyu farketmesinler diye...Sürekli elinde kağıt kalem dolaşırsın götüreceklerinin listesi için. Ama hep de unuttuğun bir şey vardır.Kırlangıcısındır evin. Eylül geldi mi göçersin...Gittiğin yer sıcak olsa da her zaman sıcak yürekler karşılamaz seni...ana dizi, baba evi gibi değildir...Senin hazanın çoktan başlamıştır.Göçmen kuşlar gibi elinde valiz, nemli gözlerle ayrılırsın evden. Otobüsten sevdiklerine bakmamaya çalışarak el sallamaların ayıdır...ilk gençliğimin sızısıdır EYLÜL...</div>
<div style="text-align: justify;">
Gitmelerimin ayı Eylül de, sonraları kalsam da ben</div>
<div style="text-align: justify;">
hep o içimdeki kırlangıçlar havalandı yine</div>
<div style="text-align: justify;">
alıp başımı yine kendimden gider oldum ben....</div>
<a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="-moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; background: none transparent scroll repeat 0% 0%; border-bottom: 0pt; border-left: 0pt; border-right: 0pt; border-top: 0pt;" /></a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-52882947070633949602011-06-14T23:47:00.001+03:002011-06-16T22:57:23.069+03:00HÜZÜN KOVAN KUŞU GELSE...<div style="text-align: justify;">Hep bir "düş sokağı sakini" olmuşumdur kendimi bildim bileli... kendimden bile sakladığım düşlerim olmuştur. Ne zaman çok üzülsem, ne zaman kaçmak istesem, ne zaman bağırmak istesem ,kızgınlığımı haykırmak istesem derin bir sessizliğe gömülürüm. Oysa sakinliğim bir çığlıktır çoğu zaman ...hep kuytularda saklanırım...Hani o parça da olduğu gibi bu gece <a href="http://youtu.be/18jc99g4YWI">hüzünkovan kuşu </a> gelse yanağıma konsa ay tenli ışıklı düşlerime karşılık verse...evet olsa içimi hüzün değil aydınlık kaplasa... pır pır kelebekler uçsa içimde...en olur olmadık zamanlarda içimi hüzün kaplıyor.... "bak ve gör yaşam düşlerdedir"diyor şarkı...diyor da bazen düşlerim omzuma ,gerçekler yüreğime ağır geliyor....Bir zamanlar yüreğime sızmaya çalışan biri "aydınlık neyin oluyor senin?" demişti.Cevap bile vermemiştim.Şiirden ve hayattan mı bihaberdim yoksa ;şuursuz bir şımarıklık hali miydi bilemiyorum şimdi.Ama "Hüzünkovan Kuşu" "Aydınlık" hep düşümdür benim.Elini hiç bırakmamacasına tuttuğum; hep daraldığında yüreğim, beni kör kuyulardan çıkarandır "AYDINLIK"...</div><br />
AYDINLIK NEYİN OLUYOR SENİN? <br />
<br />
<br />
gökyüzü akraban filan mı <br />
<br />
beni bulur bulmaz gözlerin <br />
<br />
şimşek çakıyorum yalan mı <br />
<br />
yüzünde yalazını gezdirdiğin <br />
<br />
...saçlarından tutuşmuş orman mı <br />
<br />
akla ziyan bir şey elektriğin <br />
<br />
<br />
<br />
ayışığı mavisi dudaklarından mı <br />
<br />
o ışık zenginliği mi giyindiğin <br />
<br />
uzay tozları mı yıldızlardan mı <br />
<br />
elime dokunduğu an elin <br />
<br />
güneşler açıyorum sahi ondan mı <br />
<br />
aydınlık neyin oluyor senin <br />
<br />
Attila İlhanEmine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0Denizli, Türkiye37.77652 29.08638999999993837.710922499999995 28.982618999999939 37.8421175 29.190160999999936tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-35524188363467428542011-05-09T22:35:00.000+03:002011-05-09T22:35:58.630+03:00GÜMÜŞ KADIN<div style="text-align: justify;"> Benim annem "pırlantadır".Tüm anneler gibi..Sizin analarınız gibi paha biçilemez elbet...Bir bakışı ,bir duruşu yeter...Gelin görünki benim güzel annem, özü sözü bir mütevazi annem küçükken bizi "Gümüşüm"diye severdi. Hala öyle sever..Küçükken bütün anneler çocuklarına gümüşüm diye sever sanırdım.Aklımın erdiği bir vakit sordum anneme "annem sen neden bizi 'gümüş'üm diye seviyorsun. Gümüşten değerli altın var ,yakut, elmas var!Durdu bir zaman...Sonra dili döndüğünce aklından geçenleri anlattı. Şaştım kaldım güzl anamın güzl anmın derinliğine Anadolu kadını sezgisine ,sevgisine... Çok gösterişli ışıltılı gelir onlar bana...Işıltılı şeylerin düşmanı, kem gözü çok olur...Benim avlatlarımın ışıltısı kendine has olsun kadir kıymetini bilen çok olsun...Güce, gösterişe, şaşaya,ışıltıya aldanıp da gelenlerin niyeti tekin olmaz.Varın siz "Gümüş"olun.Kendince ağırlığınız, bir tarihiniz olur.Hiç olmazsa gümüşün bir hatırası, anısı olur ...Kıyamaz insan atmaya, satmaya...Saklar saklar...Ninen bak 90 yaşında hala duru gelinlikte takılan gümüş alınlığı"dedi.Sonra da baktı uzaklara...Bak gelinlik altınlarımı daha ozaman bozdurduk..Dara düştük o vakit...Altın ,elmas, pırlanta durmaz.... sizin yeriniz benim gönlümde zaten paha biçilmez...Siz varın benim "Gümüş"üm olun... Sırça yüreklerinizi kazandığınız paralar değil; biriktirdiğiniz anılar ısıtsın dedi...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div>"Gümüş Kadın"ın hayatına seneler önce soğuk bir kış günü girmişim...O hayatının en çetin günlerini ,yıllarını yaşamakta o zamanlar ...Daha 17 yaşlarında incecik bir gonca dalıyken kendi, basmış beni bağrına... Benim ona evlat oluşumun O' nunsa anne oluşunun üstünden 31 yıl geçmiş... ama öyle duygulu, öyle bir hüzünle anlatırdı ki benim doğuşumu ...kendi dünyaya gelişimin hikayesini unutup bir masalı dinlercesine dinlerdim hep.Babam askerde o yıl... Aylarca haber alamamış annem ...Öyle derin bir hüzün, öyle çok özlem.... bin çaresizlik bir o kadar da yokluk...Anlatırken gözleri buğulanırdı... Sonrada derin bir iç çeker...Gül annem "Gümüş" kızım derdi...Hala der..."Gümüş"üm deyip sarılırken o nemli gözbebeklerinden ışıklar saçar.İçime dolan ,nasıl bir huzursa O ne zaman öyle sarılsa ,tüm gamım tasam gider .İçime ışık dolar; ondan bana akan..."Gümüş kadın İyiki Annemsim...Tekrar dünyaya gelsem ve seçme şansım olsa; seni seçerdim kendime anne olarak yine... <br />
<br />
ANNE<br />
<br />
Bırak kalsın masada ekmek<br />
testide su<br />
Ayna puslu, pencere camı kirli<br />
Bırak kalsın saçların dağınık,<br />
g<span class="text_exposed_hide">...</span><span class="text_exposed_show">özlerin uykulu.<br />
Saksıdaki çiçek susuz, kedi<br />
yalını bekler bir köşede<br />
Bırak kalsın meyve ağaçta,<br />
kırlangıç havada<br />
Dama düşen ince bir yaz yağmuru...<br />
Yoruldun artık, bütün gün<br />
didinip durdun<br />
Toprak bile, gök bile, deniz bile<br />
bir y...erde yorulur<br />
Bırak kalsın süpürge duvarda,<br />
sabun kovada<br />
Anne, gel yanıma otur.<br />
<br />
AHMET ERHAN</span>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-35733159209032686672011-04-28T23:34:00.000+03:002011-04-28T23:34:13.206+03:00CANIMI YAKAN TÜRKÜLER VARDIR...<iframe width="425" height="349" src="http://www.youtube.com/embed/_QUsgJHyBUA" frameborder="0" allowfullscreen></iframe><br />
<br />
Canımı yakan türküler vardır... ince bir sızı bırakır dinledikten sonra... herkesin vardır içini kanatan türküler... benimkisi bu gece bu türkü oldu hiç beklmediğim bir andan hiç beklemediğim bir yerde dinledim... yıllar yıllar öncesine gittim.<br />
Böyle yürekten severse içine kanar için için türküler söyler elbet insan...<br />
<br />
Evlerinin önü mersin<br />
Ah sular içmem gadınım tersin tersin<br />
Mevlâ'm seni bana versin<br />
<br />
Al hançerini kadınım vur ben öleyim<br />
Ah kapınızda bi danem, kul ben olayım<br />
<br />
Evlerinin önü susam<br />
Ah su bulsam da gadınım çevremi yuğsam<br />
Açsam yüzünü baksam dursam<br />
<br />
Al hançerini kadınım vur ben öleyim<br />
Ah kapınızda bi danem, kul ben olayımEmine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-27850490234683991672011-02-12T03:36:00.000+02:002011-02-12T03:47:50.767+02:00"ESKİ BİR SEVDADIR AKINTIYA KARŞI YOLCULUK"33 YAŞIMA, SEVDİKLERİME,YAŞAMIMA DOKUNAN ve YAŞAMLARINA DOKUNDUĞUM HERKESE ARMAĞANIMDIR...<br /><br />33 YAŞINA GİRMİŞ OLMAM BİR KAÇ TEL BEYAZ ,HAFİF ÇİZGİLER EKLEDİ YÜZÜME...<br />Amma velakin değiştiremedi ellerimdeki nergis kokusunu... hala yaz yağmurlarında yürürüm...kayık bulamayınca dümensiz sandala binsem de ,hala gördüğüm düşün kanadıyla bulutlara çıksam da... çoğu zaman da akıntıya kürek çekme gibi yersizliklerim olsa da ... dünya bildiğim gibi olmasa da ...çokça üzülüp az sevinsem de...Leyla benim ,sevgi hayal değil....uzun bir yol vardı nehir boyunca denemeye değer...<br /><br />AKINTIYA KARŞI...<br /><br />Uzun bir yol vardı, nehir boyunca<br />Derin yamaclardan daglara dogru<br />Bir cocuk bulutlara cıkardı<br /><br />Gördüğü düşün kanadıyla<br />Saclarında bir yaz yağmuruydu<br />Ellerinde nergis kokusu<br /><br /> <br /><br />Dünya inan ki bildiğin gibi değil cocuk<br />Bir dümensiz sandal, belki oyuncak bir kayık<br /><br />(EZGİNİN GÜNLÜĞÜ SÖYLER ...SÖZLER KİME AİTTİ BİLEMEDİM...)<br /><br />Leyla sensin, sevdiğin hayal değil cocuk<br />Eski bir sevdadır akıntıya karsı yolculuk<br /><br /> <br /><br />Geceydi ay vardi, bütün hayatımız<br />Uzak bir yıldızdan düşmüş gibiydi<br />Dilimde bir genclik sarkisiyla<br /><br />Aradım eski hayalleri<br />Vakitsiz geçip giden trenlerde<br />Sevgili arkadaş yüzleri<br /><br /> <br /><br />Dünya inan ki bildiğin gibi degil cocuk<br />Bir dümensiz sandal, belki oyuncak bir kayık<br />Leyla sensin, sevdiğin hayal değil çocuk<br />Eski bir sevdadır akıntıya karşı yolculuk<br /><br />(SÖZ-MÜZİK:Hüsnü ARIKAN'dı hatırladım.)<br /><br /><iframe title="YouTube video player" width="480" height="390" src="http://www.youtube.com/embed/KQnb2eoita4" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-1138840260918386122011-02-10T02:41:00.000+02:002011-02-10T03:39:57.498+02:00HOŞGELDİN 33!Yeni yaşım Hoşgeldin!Yeni yaşımla ilgili dileklerimi göndereceğim. Her bir dileğimi gökyüzüne yıldız olarak takacağım ;gerçekleştiğinde parlayacak... Bakalım bu yaşımın sonunda parlayan kaç yıldızım olacak gökyüzünde...<br /><br /><iframe title="YouTube video player" width="480" height="390" src="http://www.youtube.com/embed/--2Mwp7X-X0" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-52409621898112808002011-02-06T04:42:00.000+02:002011-02-06T04:42:30.019+02:00YOL GEÇEN HANI: Michael Bublé - Feeling Good (Video)<a href="http://ecekardelen.blogspot.com/2011/02/michael-buble-feeling-good-video_05.html">YOL GEÇEN HANI: Michael Bublé - Feeling Good (Video)</a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-63533165250066162892011-02-06T04:14:00.000+02:002011-02-06T05:07:18.372+02:00KENDİMİ İYİ HİSSETMEMEM İÇİN BİR NEDEN YOK!Kendime döndüğüm, çokça da hyusuzlanıp kendime acıdığım günlerden bir gündü...İşte kendime nasıl eziyet etsem diye dolanırken birden nasıl olduysa dinlemeye başladım.Michael Buble'ı ...Tanrı beni gördü ve bir işaret gönderdi diye düşünmeden edemedim...Evet kendimi iyi hissetmemem için bir neden yokken aksine; iyi hissetmem için neden çokken...<br /><br /><br />Lütfen bir tık!Çok güzel siz de dinleyin...<br /><a href="http://www.youtube.com/watch?v=Edwsf-8F3sI">Feeling Good - Michael Buble</a><br />Birds flying high<br />Kuşlar yüksekten uçuyorlar<br /><br />...You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />Sun in the sky<br />Güneş gökyüzünde<br /><br />You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />Reeds driftin on by<br />Sazlar sürükleniyor<br /><br />You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />Its a new dawn<br />Bu yeni bir şafak<br /><br />Its a new day<br />Yeni bir gün<br /><br />Its a new life<br />Yeni bir hayat<br /><br />For me<br />Benim için<br /><br />And Im feeling good<br />Ve çok iyi hissediyorum<br /><br />Fish in the sea<br />Denizde balık<br /><br />You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />River running free<br />Nehir özgürce akıyor<br /><br />You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />Blossom in the tree<br />Ağaçta çiçek<br /><br />You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />Its a new dawn<br />Bu yeni bir şafak<br /><br />Its a new day<br />Yeni bir gün<br /><br />Its a new life<br />Yeni bir hayat<br /><br />For me<br />Benim için<br /><br />And Im feeling good<br />Ve çok iyi hissediyorum<br /><br />Dragonfly out in the sun you know what I mean, dont you know<br />Güneşte yusufçuklar ne kastettiğimi biliyorsun, değil mi<br /><br />Butterflies all havin fun you know what I mean<br />Kelebekler hep eğleniyor ne kastettiğimi biliyorsun<br /><br />Sleep in peace when the day is done<br />Gün bittiğinde huzurla uyumak<br /><br />And this old world is a new world<br />Ve bu eski dünya şimdi yeni bir dünya<br /><br />And a bold world<br />Ve cesur bir dünya<br /><br />For me<br />Benim için<br /><br />Stars when you shine<br />Sen parlarken yıldızlar<br /><br />You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />Scent of the pine<br />Çamların kokusu<br /><br />You know how I feel<br />Nasıl hissettiğimi anla<br /><br />Yeah freedom is mine<br />Evet özgürlük benimdir<br /><br />And I know how I feel<br />Ve nasıl hissettiğimi biliyorum<br /><br />Its a new dawn<br />Bu yeni bir şafak<br /><br />Its a new day<br />Yeni bir gün<br /><br />Its a new life<br />Yeni bir hayat<br /><br />For me<br />Benim için<br /><br />And Im feeling good<br />Ve çok iyi hissediyorum<a href="http://www.youtube.com/watch?v=Edwsf-8F3sI"></a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-11939634975777974392010-12-14T19:46:00.000+02:002011-02-06T03:49:27.907+02:00Dream Song - Alberto Arcangeligünlerden hüzündü...kurumuş çınar yaprakları... bolca unutulmuşluk... biraz yitmişlik biraz yitirilmişlik...böylece giderken bu müzik çalındı kulağıma dinledim...Mutlu oldum...YİTİRDİKLERİMİZ KADAR KENDİMİZE KATTIKLARIMIZDA VAR...Alberto seni seviyorum .Senin sesinden hüznüm bile cıvıltılı oldu... Şarkılarımın rüya, rüyalarımın şarkı gibi olmasını dilerken buluyorum bu ara... Hiç yoktan kulağımıza çalınan bir müzik uyarır bazen kara geceden bizi...<br /><br /><br /><br /><iframe height="344" src="http://www.youtube.com/embed/frsGLiODhL8?fs=1" frameborder="0" width="425"></iframe>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-56965290681871047152010-09-29T20:12:00.000+03:002010-09-29T20:53:25.122+03:00MEVSİMLER GELİP GEÇTİKoca bir bahar, koca bir yaz geldi de geçti... Ben tekrar ve nihayet döndüm bloguma... Burdayım işte... Çok şey biriktirdim ve birden olmasa da yavaş yavaş aktaracağım...<br />Şimdi sıra Hazanda...Bakalım pembe- yeşil ilkbahardan ve sapsarı yazdan sonra güzel hazan sevgilim hazan bana neler sunacak...<br />Yalnızlığımın doruğunda, keyfinde, hüznündeyim...Çalışkanlığımın tam üstündeyim...Durun eski Türk filmlerinmde nasıl diyorlardı? Uygun cümlelerle halet-i ruhiyemi size tasfir etmek ihtiyacındayım....Hım hatırladım :<br />-Bedbin değilim müsterih olunuz lakin ara ara içimde bir sıkıntı tezahür etmekte.<br />.....<br />İşte ara ara bana gelenler geliyor ve biraz delişmenliğim tutuyor...böyle satırlar yazıyorum.<br /><br />En son Nisanda yazmışım oysa öyle çabuk değişti ki hayatımın akışı ...Aslında her 4 yılda birden oluverdiği gibi.Ama umutlu ve dinginim... Pek çok sonbaharda başıma gelmiş olduğu gibi yine ayrılıklar ve köklü değişiklikler olsada hayatımda mutluyum.<br />Bundan sonra tekrar ve muhtemelen daha sık dillendireceğim kendimi.Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-71862673249866832992010-06-07T22:21:00.000+03:002011-02-06T06:02:55.644+02:00AŞKIN BÖYLESİ...<div align="justify">bir yağmur bir güneş...bir bulutlu bir gülücüklü hallerde Haziran...Sen ne kadar nazlı çıktın bu sene..Yağmur yağdı eyvah derken aaa o da nesi!Güneş aayyy çok sıcakladım!Derken; rüzgar ! Oldu mu şimdi bu derken; Ta ta taam süpriz!Gökkuşağı... Haziran ne cilveli ne edalısın !Haziran ne hoşsun sen!Neyse ki al al kirazların yeşil eriklerinle hoş gelmişsin...Haziran hep bir fettan,hep işveli bir kadın gelmiştir nedense bana....Amma velakin;yaza geçiş bu kadar nazlı olunca temkinliyim Temmuz'dan.Fazla naz aşık usandırmasın!Temmuz Haziran Hatun'a misillme yapmasın sen misin beni süründüren kapında günlerce bekletip bekletip şarrr diye yağmrunla ıslatıp sonra sıcağınla terleten...Öyle olmaz böyle olur deyip celallenirse bizim Efe Temmuz...Bilemem artık ben orasını bu iki aşığın arasında kalmaktansa alır başımı giderim...Ne diyeyim akl-ı selim davransınlar diye ummaktan ve "Allah Temmuz'un sarı sıcağından ,hışmından korusun" demekten başka çarem kalmadı...</div>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-45383189045173712712010-04-18T19:28:00.000+03:002010-04-18T20:52:51.219+03:00ÖĞRENDİM Kİ...EFLATUN RENKLİ YAŞAM ,LEYLAK, ERGUVAN VE ARAFTIR...<div style="text-align: justify;"><div style="text-align: justify;"> Bir koşu gidip geldim ;anne kucağına, baba ocağına...Biraz huzursuz muyum ne ?Yapacak işlerim çok, yarım kalmışları da bitirmek gerek...Bu nedenle hayli gerginim ,hiç bir yere sığmamakta ve işte bu yüzden taşmaktayım.Dönüşüm hızlı oldu... Kendimle birlikte, yapmam gereken işleri de taşımışım kafamda.Başlayamıyorum yeni bir şeye..Başladıklarımı da bitirecek gücüm ve cesaretim yok gibi. Arada bir yerdeyim, anlayacağınız.. Ne öyle ne böyle...Kendime de başkalarına da yaranamıyorum...Son dönemde ne Musa'ya ne de İsa'ya durumu var bende...<br /> Bahar gelmiş Acıpayam'a... bahçedeki kiraz ağacı gelin olmuş da benim haberim yok!.Doyamadan bahara, koklayamadan leylakları geldim.Kahvaltıda , bir tutam taze naneden, içtiğim çay kokmakta hala burnumda...Buram buram Ohh mis gibi !... kokusunu duymaktayım sanki...<br /> Geldim ama daha yolda sarıp sarmaladı beni hüzün. Hani ağlamayı beğenemezsiniz ya o biçim ! Neyi sorun yaptıysam kendime, bilmiyorum ...<br /> Bir hüzün bir hüzün içim daralmakta... Kaçamıyorum ki kendimden, her taraf tomurcuk tomurcuk ben de ise bir hüzün ...Bir düş, bir bahar , bir yağmur, bir sıkıntı... Anlamadım nerelere götürsem kendimi ,nasıl mutlu etsem... Yarım işlerimi tamamlayıp içime huzur dolsun da sonra biraz baharın tadını çıkarayım....Erguvan olsun her yer istiyorum; içim, dışım ,yollar ,caddeler ... Evet evet ;tam da bunu istiyorum. Hatta Erguvan mevsimindeyken İstanbul, Boğaz ben orda bir gün batımı kahvemi içeyim. Dedim ya bir düş, bir yağmur ,bir bahar neler etti bana... Yaşam da düş , düşler de yaşam zaten.<span style="color: rgb(204, 51, 204);"><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Başladığımız anla bittirdiğimiz an arasında - bu iki kapılı handa- yaşadığımız bu yaşam hep kendi ARAFIMız...</span></span><br /><span style="color: rgb(204, 51, 204);">Leylak kokusu, Erguvan rengi... </span><a style="color: rgb(204, 51, 204);" href="http://tr.wikipedia.org/wiki/Eflatun_%28renk%29">Eflatun</a><span style="color: rgb(204, 51, 204);"> </span>oldum olası çok sevdiğim renk... Gün doğumu, bazen de gün batımı <span style="color: rgb(255, 204, 255);">pembeden </span> <span style="color: rgb(204, 102, 204);">eflatuna</span> <span style="color: rgb(153, 51, 153);"><span style="color: rgb(102, 51, 102);">,<span style="color: rgb(102, 51, 102);">mora</span></span> </span>kayan renklerle karşılaşmak ne güzeldir.Bir gün biterken bir gün başlar.Her son, yeni bir başlangıcı içinde barındırır.Yaşanan an ARAFTIR.Eflatundur"Araf".Baharda erguvanların, leylakların o güzel koku ve renkleriyle karşılaması beni... bazen deli bir hüzne ,bazen deli bir coşkuya götürür. İçinde pembenin delişmenliği mor'un hüznü vardır."Pembe"nin morarması, "mor"un pembeleşmesi... Hangisi doğru ?Bilemiyorum. Ama "mor" dan pembeye ,"pembe" den mora... Hayatın da bize öğrettiği bu değil mi.En çok bu geçişlerde öğrenmiyor muyuz? En çok acıtan bu geçişler değil mi?En çok sevindiren bu geçişler...Pembe ya da mor bir şeyin başı ve sonuysa Eflatun tüm hüznü ve delişmenliği ile yaşanan süreç değil midir?Sonuca odaklanırken kaç eflatunu farketmeden ,kaç leylak kokusunu duyamadan, kaç Erguvan rengini göremeden ıskaladık? Öğrendiğim şudur ki ;gidip geliyorum...ÖĞRENDİM Kİ; EFLATUN RENKLİ YAŞAM;LEYLAK, ERGUVAN, ARAFTIR..<br /></div>Ataol BEHRAMOĞLU'ndan öğrendiklerim yetsin şimdilik...<br /></div><span style="font-weight: bold;"><br />Öğrendim ki<br /><br /></span>Öğrendim ki...<br />Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.<br />Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,<br />Geris<span class="text_exposed_hide"></span><span class="text_exposed_show">ini karşı tarafa bırakırsınız.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Güveni geliştirmek yıllar alıyor,<br />Yıkmak bir dakika.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Hayatında nelere sahip olduğun değil<br />Kiminle olduğun önemli.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün<br />Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Kendini en iyilerle kıyaslamak değil<br />Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.<br /><br />Öğrendim ki...<br />İnsanların başına ne geldiği değil<br />O durumda ne yaptıkları önemli.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Ne kadar küçük dilimlersen dilimle<br />Her işin iki yüzü var.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Olmak istediğim insan olabilmem<br />Çok vakit alıyor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Karşılık vermek<br />Düşünmekten çok daha basit.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek<br />Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.<br /><br />Öğrendim ki...<br />'Bittim' dediğin andan itibaren<br />Pilinin bitmesine daha çok var.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Sen tepkilerini kontrol edemezsen<br />Tepkilerin hayatını kontrol eder.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Kahraman dediğimiz insanlar<br />Bir şey yapılması gerektiğinde<br />Yapılması gerekeni<br />Şartlar ne olursa olsun yapanlar.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Bazı insanlar sizi çok seviyor<br />Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz<br />Bazıları hiç karşılık vermiyor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Para ucuz bir başarı.<br /><br />Öğrendim ki...<br />En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları<br />Kaldırmak için elini uzatır.<br /><br />Öğrendim ki...<br />İki insan aynı şeye bakıp<br />Tamamen farklı şeyler görebilir.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar<br />Daha uzun yol yürüyor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Hiç tanımadığın insanlar,<br />iki saat içinde,<br />senin hayatını değiştirir.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Duvarda asılı diplomalar<br />İnsanı insan yapmaya yetmez.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin<br />nereden geçtiğini bulmak zor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.<br />Gerçek aşkların da!<br /><br />Öğrendim ki...<br />Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,<br />Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Aile hep insanın yanında olmuyor.<br />Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.<br />Aile her zaman biyolojik değil.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Ne kadar yakın olursa olsunlar<br />En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.<br />Onları affetmek gerekir.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.<br />Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın<br />Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Şartlar ve olaylar,<br />Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.<br />Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.<br /><br />Öğrendim ki...<br />İki kişi münakaşa ediyorsa,<br />Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.<br />Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.<br />Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.<br /><br />Öğrendim ki...<br />Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.<br /></span><span style="font-weight: bold;"> Ataol BEHRAMOĞLU</span>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-11971457092732251372010-04-14T22:57:00.000+03:002010-04-18T21:05:49.671+03:00BAHAR...Bahar geldi geçiyor... daha merhaba diyemedim bahara.."merhaba hoş geldin" diyecek kadar ne onunla ne de kendimle baş başa kalabildim.Umarım ben ona merhaba deyip kollarına bırakmadan kendimi alıp başını gitmez.Kaçtım bir ara buralardan, denedim onu bulmak için.Ama ucundan yakalar gibi oldum tekrar geldim ona doyamadan.<br /><div style="text-align: justify;">Kısmet ne diyelim MERHABA iyiki geldin diyeceğim boynuna sarılacağım.Ama daha vakit var demek ki... Biraz Frank SİNATRA ,biraz Fikret KIZILOK, biraz ondan biraz bundan...Bol nostalji ve anılarla müzik günümdeyim. her parçanın hatırası ...<br />...<br />bir kaybolma ,bir çakır keyif olma isteğim var ki; sormayın gitsin...Çokça da uyuyasım var.Gözümü açsam 3 ay geçse... ama zaman geçmese...YAĞMUR YAĞSIN AMA ISLANMAYAYIM...AŞK OLSUN, ACI OLMASIN !Böyle dilekler dilerken yakalıyorum kendimi ara ara...<br />Beni duymuşçasına Fikret Kızılok - usul usul sesiyle- dedi ki:<br />"Her siyahın beyazı gecelerin gündüzü de vardır"<br />...<br />Geçenlerde sevgili <a href="http://www.zeynepinyeri.com/hosgeldiniz/">Zeynep'i</a> okudum;kendimden geçerek.Çektiği güzelim fotoğraflara baktım .İçim gitti yine onun yeteneğine, o güzel bakışına... Yüreğiyle bakıyor "O". Gezinirken ben ,satırlar ve fotoğraflarda içimi acıtan -çok sevdiğim -Akgün AKOVA dizeleriyle karşılaştım...Ve çıkardım tekrar gün yüzüne.İçimin kuytu köşesinde sakladığım o dizeleri...<br /></div><br /><b class="black14tah">BAHAR</b><br /><br />beni bu kentten götür diyorsun<br />çünkü burada<br />gitgide azalıyor manolya ağaçları<br />ve parklarda öpüşmüyor artık aşıklar<br />yaralıları almamak için sürücüler<br />hızla geçiyorlar kaza yerinden<br />gerçeği savunan sesler zayıflıyor<br />kendi harflerine dökülüyor aydınlar<br /><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;">beni bu kentten götür diyorsun</span><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;"> çünkü burada </span><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;"> içlerine çöküyor inandığım bütün insanlar</span><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;"> çiçek adları verilmiyor artık sokaklara</span><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;"> devrim şarkılarını çoktan unuttu meydanlar</span><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;"> yüreğin yağmura karıştığı yerde</span><br /><span style="font-weight: bold; font-style: italic;"> içimi acıtan ne çok şey var</span><br /><br />beni bu kentten götür diyorsun<br />çünkü burada<br />elmalar düşmüyor Newton’un kafasına<br />“Buldum” diye bağırarak hamamdan fırlamıyor Arşimet<br />yetmezmiş gibi<br />kentin Boğaz’ına takılıyor nükleer atık yüklü gemiler<br />itfaiyecilerin evleri yanıyor<br />yorganlarını ayırıyor yıllarca birlikte yatanlar<br /><br />beni bu kentten götür diyorsun<br />çünkü burada<br />gözlerini gözlerimden kaçırarak konuşuyor insanlar<br />sahipleri adreslerinde bulunamadığı için<br />postacılar aşk mektuplarını çöpe atıyor<br />su içmeye indiğinde gece<br />katiller beyaz atlara biniyor<br />bağıran arabalara sarhoşlar<br /><br />beni bu kentten götür diyorsun<br />çünkü burada<br />Karagöz’le Hacivat’ı şarkıcı sanıyor çocuklar<br />martılar çöplüklerde yiyecek arıyor<br />yalnız kadınların ağladığı oluyor otobüslerde<br />herkesi kurşunluyor kızgın adamlar<br />içi sıkıldığında avazı çıktığı kadar bağıramıyor insan<br />açık pencerelerden bile<br /><br /><span style="font-style: italic; font-weight: bold;"> beni bu kentten götür diyorsun </span><br /><span style="font-style: italic; font-weight: bold;"> çünkü burada</span><br /><span style="font-style: italic; font-weight: bold;"> burada </span><br /><span style="font-style: italic; font-weight: bold;"> aşık olamıyorum </span><br /><span style="font-style: italic; font-weight: bold;"> ister inan ister inanma</span><br /><br /><b>AKGÜN AKOVA</b><br /><br /><i>(Bu şiir, şairin "Sevdiğim Kadın Adları Gibi 1.Kitap" adlı yapıtında yer almıştır.)</i><br /><br /><br /><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzVLtx0KsU_3kSVdtW8iEOYo0npI__y79H3kq6eTLp8P_dXSGBkWGiGkLqWpCvnF3OW7xzXoNI-tTQmUFGfvw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-21514186989492783022010-03-17T23:28:00.001+02:002010-03-23T23:39:49.123+02:00"MARAL"IM....YAŞAMIMIN EN BÜYÜK ARMAĞANI<div style="text-align: justify;">Hava ayaz mı ayaz, yerlerde kar var...İki ihtiyar, ortalarında 3-4 yaşında ya var ya yok ,bir kız çocuğunun ellerinden tutmuş hızlıca yürümekteler...Minik kız onların elinden kurtulup bir an önce varacağı yere varmanın telaşıyla "haydi ama gelmiştir şimdi" diyerek çekiştirdi ihtiyarları.Nineyle,dede hızlandı.Vardılar baktılar ki görmeyi umdukları yenice gelmişl..."Ben dedim size gelmişlerdir diye" bağırdı ve koştu odaya..<br />Bundan 27 yıl önce ilk defa 15 mart günü dünyalar güzeli bir bebek gördüm bizim evde...Üşümüş ,mosmor olmuş, soğuk ve ayazda...Sabah saat iki suları lapa lapa kar yağarken doğmuş da bebecik; vermemişler anneciğinin kucağına.Şimdi sarıp sarmalamışlar, pamuklara yatırmışlar yavruyu.Isınsın diye...İlk gördüğümde pamuklar içindeydi.Minik yumuk yumuk elleri ,kıpır kıpır buruşuk ayakları,ama ışık ışık gözleri vardı.Daha görür görmez anladım; bu hayatta ki en büyük armağandı bana "O". Yaşamın ve annemle babamın en büyük armağanı...Karar verdim hiç üşütmeyecektim "O"nu.Dokundum güzel tenine.Öptüm.Örttüm üstünü pamuklarla...O güzeller güzeli, ay parçası kardeşimdi.O yaşamımıza girince ailemiz kalabalıklaşmadı.Çoğalttı bizi, bir tatlı hoşluk,neşe geldi evimize.Aylardır beklediğimiz HOŞGELMİŞTİ.Adını düşünmüştük hayatımıza doğmadan önce .Babam MARAL'ım dedi.Annem Meral'im.Bense Minik'im.Minik'im şimdi güzeller güzeli bir bayan.Gözleri hala ışıklı ahu gözlüm,tatlı sözlüm Canım KARDEŞİM...Annemle babamın 2.defa anne-baba oluşlarının 27. yılını kutluyorum.İyi ki siz varsınız, iyi ki anne -baba olmuşsunuz bize.Ve iyi ki bana MARAL 'ı kardeş etmişsiniz.Doğduğum günü hatırlamıyorum elbette ama ,kardeşimin doğduğu gün kişisel aile tarihime dair, geçmişe dair hatırladığım en güzel gündür.<br /><br />CANIM KARDEŞİM, CAN'DA ÖTE YOLDAŞIM,<br />Ömrüm yettikçe, gücüm oldukça hep yanında olacağım söz veriyorum.Ben ne kadar şanslıyım ki senin gibi yüreği, aklı güzel bir kardeşim var.İYİ Kİ DOĞDUN AHU GÖZLÜM.</div><br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-49778779019502602102010-03-09T22:50:00.000+02:002010-03-23T23:39:19.019+02:00GECİKMELİ 8 MART YAZIM VE ATTİLA İLHAN ŞİİİRİATTİLA İLHAN VE ŞİİRLERİ ÇOK ÖZELDİR BENİM İÇİN...Kimin için değildir ki eğer bu ülkede yaşıyorsa...Üniversite yıllarımda türküler ,şiirler dillendirirdik arkadaş muhabbetlerinde...Ve en çok okuduğum ve benden en çok okumam istenen şiirdi. Yıllar oldu kimseye sesli okumayalı... Attila İlhan kusura bakmasın ve ışık yağsın üstüne, şimdi bulunduğu yerlere... bazen haddim olmayarak değiştirirdim "ne kadınlar sevdim yoktular" dizesini ,"ne erkekler sevdim zaten yoktular" diyerek...Bu şiir çok güzeldir...Her okuyuşumda içim titrer.Bilirim; Attila İlhan başka bir duyguyla yazmış ammavelakin benim hep içimden "olmayan erkekler,bu ülkede kadınları yok sayan erkekler ve erkek egemen bakış açısı diye bağırmak gelir...<br /><br />Nerden çıktı bu şiir ve bu feminist söylem?<br />Gecikmeli bir 8 Mart yazısı kabul edile<br />.. ve "kadınlar hep var" "Beyler bu böyle biline!..<br /><br />HEP VAR OLAN YOKMUŞ GİBİ DAVRANILAN KADINLARA...<br /><br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a><br />...<br />ne kadınlar sevdim zaten yoktular<br />ne kadınlar sevdim zaten yoktular<br />yağmur giyerlerdi sonbaharla bir<br />azıcık okşasam sanki çocuktular<br />bir akşam korkudan gözleri sislenir.<br />ne kadınlar sevdim zaten yoktular<br />böyle birsevmek görülmemiştir<br />hayır,sanmayınki beni unuttular<br />hala ara sıra mektupları gelir.<br />gerçek değildiler birer umuttular<br />eski bir şarkı belki bir şiir<br />ne kadınlar sevdim zaten yoktular<br />yanlızlıklarımda elimden tuttular<br />uzak fısıltıları içimi ürpertir<br />sanki gök yüzünde birer buluttular<br />nereye kayboldular şimdi kim bilir<br />ne kadınlar sevdim zaten yoktular<br />böyle bir sevmek görülmemiştir<br /> ATTİLA İLHANEmine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-31040856725785250762010-03-09T22:26:00.000+02:002010-03-09T22:42:32.788+02:00Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e...Arkadaşla sohbet edip dertleşiyorduk.Bu arada radyo açık arada bir arkadan kulağıma hoş müzikler geliyordu...Tam da diyordum ki arkadaşa; "doğruya doğru bile diyemiyorum şu günlerde..her dediğim "doğru"ya bir kulp bulup "eğri" ediyorlar...Direnince de gözümün üstünde ki kaş kusur oluyor"...Birden sustum gözlerim doldu... sustuk...Radyoda bu dizeleri okudu bir muhterem...Eeee "doğru söze ne denir"? Durun sakın buna da eğri demeyin! İmdattt!!!<br />...<br />Shakespare işte bu yüzden Shakespare'dir.Bütün mesele bu dizelerde bence.Olmak ya da olmamak işte budur aslen.Çünkü dizeleriyle her daim yaşamımızda olmakta ve doldurmaktadır diye düşünmekteyim.Ya siz?<br />....<br />Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,<br />Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.<br />Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,<br />Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, <br />Değil mi ki ayaklar altında insan onuru, <br />O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış, <br />Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,<br />Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,<br />Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,<br />Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,<br />Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,<br />Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e<br />Vazgeçtim bu dünyadan,dünyamdan geçtim ama,<br />Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.<br /> Shakespare 66.sone<br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-71013326293054407692010-02-25T22:11:00.000+02:002010-03-23T21:01:10.415+02:00<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxTcn3U1v3SIBPz_JGQTvP65z9jefcH6YJQSMGVLHhrznD34q8IqsnYBbQp0uOFtc7Wle2GKRb3wPwlW54Mb6G26iPQsHr3P2jGhxraWRW0dlBRF_B1k7PjT3rxAuVbSFB3ol8ycXw7U/s1600-h/terore-karsi-siyah-kurdele-eylemi_o.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 250px; height: 250px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxTcn3U1v3SIBPz_JGQTvP65z9jefcH6YJQSMGVLHhrznD34q8IqsnYBbQp0uOFtc7Wle2GKRb3wPwlW54Mb6G26iPQsHr3P2jGhxraWRW0dlBRF_B1k7PjT3rxAuVbSFB3ol8ycXw7U/s400/terore-karsi-siyah-kurdele-eylemi_o.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5442277418970991970" /></a><br />Göçük altında kalan maden işçileri ve hayatını kaybeden tekel işçisi için...<br />Toprağın üzerinde bile ekmek parası kazanmak zorken yerin altı elbettte kolay değil; mezar bile olur insana...elmas kara ...baht kara ...Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-42956360190222086532010-02-10T22:33:00.000+02:002010-02-10T22:44:25.685+02:00BÜYÜDÜM...Bugün dedemi -ailemizin 98 yılllık Çınar'ını- kaybedişimizin 3. yılı, kardeşimin öğretmenliğe başlayışının 4. yılı, benim ise doğduğum gün... Herşey ne kadar iç içe... Aile tarihimizin unutulmaz tarihlerinden... Biraz buruk ama iyiyim. 1 yaş daha aldım. Büyüdüm...Yeni yaşım sevdiklerimle beraber güzel geçsin; dileğim.<br />Canım Dostlarım Sevtap, Tayfun,Gözde,Özgür,Serap ve Canım kardeşim hepinize kucak dolusu sevgiler... Dostluk çok güzel hatırlanınca... İyi ki varsınız iyi ki senelerdir neredeyse kendimi hatırladığımdan beri yaşamımdasınız.Hep beraber büyümek çok güzeldi hep beraber (yaşlanmak değil:) yaş almak da güzel olacak.<br /><br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-83632567259429071242010-01-27T23:55:00.000+02:002010-01-28T00:46:11.841+02:00ESKİ BİR HÜZÜNLE...ESKİ BİR HÜZÜNLE...<br />10 yıldır telefonumda aynı melodi vardı. 10 yıldır aynı telefonu kullanıyordum. Belki farkettiniz. Zor bağlanıp bağlanınca da ayrılamama sorunum var benim. Hepi topu uyduruk bir telefon ... telefon ve arandığında çalan müziği de olsa bu böyle...<br />10 yıldır o telefonda biriktirdiklerim var benim....O telefon çaldığında yüreğim pır pır ettiği zamanlar oldu. O telefonun bir alınma hikayesi, o telefonu alanın ve kullanan "ben" in hikayesi var... yıllar geçti... o telefonda çalan türkünün ve o melodinin bir anısı var bende....<br />dağlar kızı... Erdal Erzincan'ın ilk tek başına yaptığı albümdü sanırım...Belkide Cem & Kutsal"dı tam hatırlamıyorum.Ve ben bir dağ başında öğretmendim...dağlar kızı çalardı telefonum ,arandığımda...Az aranırdım ne telefonlar popülerdi, ne de hatlar çekerdi.Dağlar kızını sadece sevenler bir de sevdalısı arardı.Bir sevda türküsüydü çalan.... Zordu herşey en az şimdiki kadar ve çokça da yalnızdım... Gözüm kulağım telefondaydı... yüreğim sevdamda, sevdam elimdeki telin ucundaydı.Günler geçti yıllar geçti... Dağlar kızı ovaya indi, yaramadı tekrar dağlara çıktı... Telefonun ucundaki sesler değişti ama o melodi hep yüreğinde kaldı....Zordu dağların kızı olmak!<br /><br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a><br /><br />ESKİ BİR HÜZÜNLE<br /><br />Günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya<br />(kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum)<br />Unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri<br />bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara<br /><br />O uzak kasaba akşamları düşerken aklıma<br />tecrit'teki yine bir türkü tutturuyor<br />Ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar<br />acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor<br /><br />Yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü<br />dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni<br />Ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden<br />suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına<br /><br />Uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor<br />ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen<br />unutup gitmişim bütün türküleri artık<br />(kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum)<br /><br />Kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle<br />geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu<br />resmini asıyorum ranzamın başucuna yine<br />ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında<br />-Teslim olmayalım halilim kurşun atalım!<br /><br />AHMET TELLİEmine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-42400872496313655292010-01-27T23:22:00.001+02:002010-01-27T23:31:55.341+02:00güneşin kızları için el ele...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg_7gYk9prUFT65_Rdxgd-ghL4Xo4naKT7QNBBx9PmKNJSHbEJqRG7lcmxAEbOQKeF3FwBHTXPqkGRkyrbRYXPFSM6RyHxsxzMwGeJQdC45oYG3TQvzh89RQTa9MLB9BVtCzgg6s6UDUc/s1600-h/1mkgunesK.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 150px; height: 147px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjg_7gYk9prUFT65_Rdxgd-ghL4Xo4naKT7QNBBx9PmKNJSHbEJqRG7lcmxAEbOQKeF3FwBHTXPqkGRkyrbRYXPFSM6RyHxsxzMwGeJQdC45oYG3TQvzh89RQTa9MLB9BVtCzgg6s6UDUc/s400/1mkgunesK.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5431533988682281058" border="0" /></a>Duyurmak istediğim yeni bir kampanya var! duyarlılık göstereceğinizi düşünüyorum.İLgilenenler için bir <a href="http://1milyonkalem.blogspot.com/2010/01/1mkalem-gunesin-kzlar-icin-elele.html">tık!</a> Lütfen duyarsız kalmayın hepimizin sıcak güvenli bir evde yaşamaya ihtiyacı ve hakkı var...<br /><div style="text-align: justify;"><br /></div>Yardım etmek ve daha ayrıntılı bilgi almak isteyen dostlar için adres:<br /><div style="text-align: justify;"><br /><a href="http://www.genckizsiginmaevi.org/">http://www.genckizsiginmaevi.org/</a><br /><br /></div><div style="text-align: justify;"><b>GENÇ KIZ SIĞINMA EVİ DERNEĞİ</b><br /></div><div style="text-align: justify;"><b>Koşuyolu Mh. Çetin Gümeç Sk. Başkanlar Sitesi A6-Blok Daire: 10<br />Koşuyolu- Acibadem / İSTANBUL</b><br /></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><b><br /></b>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-28032441859598158532010-01-26T23:56:00.000+02:002010-01-27T00:25:15.675+02:00ÖZLEDİM...<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgybnsUDd1LqfYhu5YpjRVTNupv93SqOP1XVFLUMmm6hOwDg39LzR6IYVYcOXtHDYTFKw2-Fzj_QBVDJqQqNYYSWtatf1CYWPDHH_lLmvMdcB1hqwcpdCgAu7Id19s0fD4-AbFv-5JJaM4/s1600-h/100_8413.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgybnsUDd1LqfYhu5YpjRVTNupv93SqOP1XVFLUMmm6hOwDg39LzR6IYVYcOXtHDYTFKw2-Fzj_QBVDJqQqNYYSWtatf1CYWPDHH_lLmvMdcB1hqwcpdCgAu7Id19s0fD4-AbFv-5JJaM4/s400/100_8413.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5431175682827779346" border="0" /></a><br />denize bakmayı özledim..<br />Antalya,15 Temmuz,2009<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPpe_DJrA0nmuGb8dZ1zEi-PMZame_3JNnK4Rm3M0Vmd6lmei2lUV98EPsAomOjjxm8r43Ja0DFLPKXryqa-hFIbodAf_IoedsWZ9pH6ugZF32-CUl6XI0E2f9sIk0Yjaj8tV3Vjf6Fqw/s1600-h/100_8306.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjPpe_DJrA0nmuGb8dZ1zEi-PMZame_3JNnK4Rm3M0Vmd6lmei2lUV98EPsAomOjjxm8r43Ja0DFLPKXryqa-hFIbodAf_IoedsWZ9pH6ugZF32-CUl6XI0E2f9sIk0Yjaj8tV3Vjf6Fqw/s400/100_8306.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5431175188213912594" border="0" /></a><br />çiçek çiçek kapıları özledim...<br />Antalya,15 Temmuz,2009<br />Saat gece yarısına bir kaç kala...ömrüm diyorum ömrüm neye ne kadar kaldı bilmiyorum. Ama güzel şeylere az kaldı diye düşünmek istiyorum.Bunca emeğim bunca çabam kocaman bir hiçe dönüşmesin!<br />Yağacaksa yağsın şu kar ama ayazı kalmasın... Ak bir örtü sararken içim sıcacık olsun!<br />Özledim...Özledim güzel şeyler duymayı... Özledim güzel muştular almayı... Özledim dostlarımın elini tuta tuta ışık ışık bakmayı...Özledim yağan karı pencereden bakarak izlemeyi..(pencereden bakmayı kar yağmasada özledim.)<br />Kayboldum...tekrar bulun beni...<br />özledim...<br /><br /><br />ÖZLEMEDİM SENİ<br /><br />Hiç özlemedim seni<br />Özlemek dostluktandır<br />dostluğundan öte bulmalıyım seni<br /><br />Sıcaklığını bulmalıyım<br />dokunuşlarını, kenetlenişi<br />Terimizle sulanmalı yeryüzü<br />güneş terimizle ışıldamalı sabah olunca<br /><br />Apansız fırtınalar çıkmalı<br />sarsılmalıyım<br /><br />Özlemek<br />yanında olmak isteğidir<br />gülüşünü görmek biraz da<br />Hiç özlemedim seni<br /><br />Saçlarına gül takmam<br />bir ırmak gibi akıtırım ovaya<br />soluğunla yanar<br />dudaklarımın bozkırı<br /><br />Akkor halindeki ufuk<br />bakır bir tel gibi eriyip gider<br />kraterler ortasında kalırım<br /><br />Toprak yarılır birden<br />su kirlenir<br /><br />Ürpertir bu coğrafya<br />bu serüven<br />ikimizi bir anda<br />yaşadığımı duyarım<br /><br />Hiç özlemedim seni<br />Özlemek dostluktandır<br />dostluğundan öte bulmalıyım seni<br />A.TELLİ<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSG3IqFGj87RwtayVl_atC2K7jilGWLl4rk-UegkMSAYzm07_9CfZkZz9onFINFfQdp9ZcRY3VgqfWSDJvN3s9_FUNWgcJzJxoJ7eLFsZWP68BrpwXZXG6AQTwPqgRCGlE4E-nLJr85ZI/s1600-h/100_8394.JPG"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSG3IqFGj87RwtayVl_atC2K7jilGWLl4rk-UegkMSAYzm07_9CfZkZz9onFINFfQdp9ZcRY3VgqfWSDJvN3s9_FUNWgcJzJxoJ7eLFsZWP68BrpwXZXG6AQTwPqgRCGlE4E-nLJr85ZI/s400/100_8394.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5431177355853309266" border="0" /></a><br />Antalya, BEGONVİLLER VE KEMER 15,TEMMUZ,2009<br />Neşet Ertaş dinlemek istedim birden..."bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm..." tüm mesele bu mudur?<br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-75050370950242772412010-01-02T14:23:00.000+02:002010-01-30T18:23:02.549+02:002009 SENDEN ALACAKLIYIM...<div style="text-align: justify;">Yeni yıla girişim yaptıklarımın ve yapamadıklarımın kafamda listelenmesiyle son buldu.Kapatacağım ve açacağım hesaplarımı gözden geçirdim. Hani iyi de oldu.Çantanızda biriken kağıtları ayıklamak, çekmecenizi yeniden düzenlemek gibi...Eee benim çekmeceler bir hayli karışınca zaman alacak düzenlemek.....Olsun üstesinden gelebilirim. Bunca yıl düğümleri çözen ben değil miyim? Yapacaklarımı, değiştireceklerimi yenileyeceklerimi belirlemekle başladım yeni yılın ilk saatlerine.Yani sevinçten havalara uçarak girmedim.Hiç özel değildi hatta sıradan günlerimin daha güzel olduğunu bile söyleyebilirim.<br /><br /></div>Daha az yetişkinle, daha çok çocukla görüştüm 2009 da...Eski dostlarımla daha az görüşmek, bazen unutulduğumu farketmek canımı acıttı önceleri.... yeni dostlar da hediye etti 2009 bana..Çokça kırılmışım bu sene...Az sevildiğimi hissetmişim ...Her kırıldığımda,sıkıldığımda da anne kucağına,baba ocağına koşmuşum... Huzurlu bir liman olmuşlar bana...Çok sevmişler beni...<br />Kardeşimi çok özlemişim, çok sarılmak istemişim... bu sene daha çok sarılacağım...<br />Daha sabırlı olmuşum ,büyümüşüm hatta biraz daha fazla tahammül göstermişim insanlara...Bilerek kırmadım kimseyi bilmeden kırdıklarım incindiklerim de varsa çok üzgünüm. En son istediğim şey gönül kırıklığı yaratmak...Düşünüyorum da bazen iyi niyetli davranışlarımdan yanlış anlaşılanlar olmuş, anlatmışım dilim döndüğünce...En yakınlarıma bazen gereksiz kaprisler yapmışım... Yine de sarıp sarmalamışlar beni...<br /><br />2009 da az gezmişim önceki yıllara kıyasla... bundan mı ne hep kaçma bir yerlere gitme hayali kurmuşum...Bu yıl daha çok gezmek istiyorum. O gezmeler beni sakinleştiriryor...<br />Bu sene ki hiç gelmeyecek kaybım dedem olmuş...Benim ailemin 98 yıllık çınarı da devrilmiş,bıraktığı boşluğu önce hiç anlayamamışım. Koca ÇINAR!ı köye gidince görememişim. Yattığı oda boş kalmış bakamamışım...<br />Az insan girmiş hayatıma ,çıkarmamışım hiç kimseyi hayatımdan... ama bazılarıyla mesafeler girmiş.... beni incitenlerle mesafe koymuşum; iyi yapmışım...Kendimi korumayı,daha sakin olmayı öğrenmişim...Geçmişte üzenleri ben affetmişim... bilmem onlar affedebilecekler mi kendilerini.Bir bardak suda fırtınalar koparmamışım... Çok düşünüp az adım atmışım... Daha yumuşak, dingin olmuşum.Çok dinlemişim, az anlatmışım (buranın dışında )kendimi...Daha az konuşmuşum ruhuma dair, insanlarla...Yüzeysel şeyler paylaşmışım insanlarla derinime sokmamışım ,almamış içim gözlerime bakmayan insanları...<br />Evime daha çok bağlanmış, özlemişim uzakta çalışmaktan kaynaklı. Yalnızlığımı sevmişim.<br />İş hayatım çok stresli ve yorgun geçmiş. Kariyerime dair palnladıklarım yarım kalmış... Tekrar eğitim hayatımı sürdürme cesaretini bulamamışım.Resmi ilişkileri hala sevememiş adapte olamamışım.İş arkadaşlarıyla samimi ilişkiler kurmayı denedikçe kırılmışım.Biraz yalnız bir sene geçirmişim işte..<br />Birikimim olamamış yollarda geçen ömrümden ve dolayısıyla yola döktüğüm paralardan.Umarım bu sene başlarım...<br />İlk defa bu sene araba kullanmayı ve bir arabam olmasını istemişim.Çiçek bakmayı soldurmadan büyütmeyi başarabilmişim.<br />Verilen görevleri, sorumluluklarımı harfiyen yerine getirmişim.Hayallerimi bu sene biraz ertelemişim ... hatta hayal kurmaktan korkmuşum...<br /><br />En çok çocuklarım mutlu etmiş beni... kan kusturduklarında "yok kızılcık şerbeti bu "diye avuttuğumda kendimi... Bilmiyordum tahmin edememiştim öylesine zor bir gruptu ki. Sonrasında böyle tomurcuklanıp çiçek açacaklarını.Öyle güzel açtılar ki; rengarenk ,farklı boyda ,tonda,kokuda,seste, renkteler... her biri birbirinden güzel ,benim çiçek çocuklarım...Nasıl da sınırlarımı zorladılar, nasıl dar ettiler bana o okulu...Karşılıksız verdiğim sevgim onlarda karşılık buldu .Anlıyorum artık boynuma sarılıp her teneffüste şimdi öpücük kondurup kaçtıklarında.Huzurluyum, mutluyum öğretmen olmanın keyfini sürüyorum bu aralar... Keyfini doya doya yaşadığım tek şey bu 2009'a ait kalemlerimden...<br /><br />2010'a bir sürü yarım kalmışlıkla girdim. Tamamlayacağım ya da tamamen ortadan kaldıracağım hiç sevmem yarım işleri...Alacaklıyım 2009 dan...GÜZEL ŞEYLER GETİRMESİNİ DİLİYORUM BU YILIN BANA... DİRENCİMİ GÜZEL OLACAĞINA İNANMAKTAN YANA KULLANACAĞIM...<br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a><br /><br />BU YIL Kİ PAROLAM...<br />OKUYUNUZ SİZDE SEVECEKSİNİZ....<br /><br />"Yavaş yavaş ölürler,<br />Seyahat etmeyenler.<br />Yavaş yavaş ölürler,<br />Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,<br />Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.<br /><br />Yavaş yavaş ölürler!<br /><br />Alışkanlıklarına esir olanlar,<br />Her gün aynı yolları yürüyenler,<br />Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,<br />Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,<br />Bir yabancı ile konuşmayanlar.<br /><br />Yavaş yavaş ölürler!<br /><br />Heyecanlardan kaçınanlar,<br />Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.<br /><br />Yavaş yavaş ölürler!<br /><br />Aşkta veya işte bedbaht olup<br />yön değiştirmeyenler,<br />Rüyalarını gerçekleştirmek için<br />risk almayanlar,<br />Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.<br /><br />Yavaş yavaş ölürler!"<br /><br /><br />Pablo NERUDAEmine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-88220130190208053532009-12-31T20:25:00.000+02:002010-01-30T16:04:02.406+02:00SIKINTILARIMDAN SONRA ORTAYA ÇIKANLAR IIBazen içinize daral gelir... onca iş vardır biriken yapmak istemzsiniz de kafanızı boşaltmaya, gönlünüzü dinlendirmeye ihtiyacınız vardır... Amma velakin boş oturamzsınız siz. Huzur batar... İşte böyle zamanlarda güzeLkızkardeşimin desteğiyle ortaya çıkanlar...<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdWGEdp8nqJcwbhmko5GDgaIiAgna5X5Gcd2UaTDte0MjMzUPJ4DSlgWMWFHQprBwIsfV6FytJ-BW00Y2by19Ox62b4xK5BBpY-m1dJhu2AYBrEeL3XiE3J9h7SscrPxAszgFstq_2_ss/s1600-h/emine+okul+2009+aral%C4%B1k+329.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdWGEdp8nqJcwbhmko5GDgaIiAgna5X5Gcd2UaTDte0MjMzUPJ4DSlgWMWFHQprBwIsfV6FytJ-BW00Y2by19Ox62b4xK5BBpY-m1dJhu2AYBrEeL3XiE3J9h7SscrPxAszgFstq_2_ss/s400/emine+okul+2009+aral%C4%B1k+329.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5421469403496726610" border="0" /></a><br />Taktığım çantalar çiçeklensin istedim.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSf6d8UpFi-h_3ApIuR3Z1jZKs1QGWR8m3WPyajIefhKaeOmWfp_eOli5kjlaeUyMi7qwaeJqtOxrpJ_7xuirO8qUdkIeb1UsCMqtBwcdaA9rZ89qVsxye9cwNDAl5glVyD7-271IoCVQ/s1600-h/emine+okul+2009+aral%C4%B1k+328.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiSf6d8UpFi-h_3ApIuR3Z1jZKs1QGWR8m3WPyajIefhKaeOmWfp_eOli5kjlaeUyMi7qwaeJqtOxrpJ_7xuirO8qUdkIeb1UsCMqtBwcdaA9rZ89qVsxye9cwNDAl5glVyD7-271IoCVQ/s400/emine+okul+2009+aral%C4%B1k+328.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5421469393514254434" border="0" /></a>kapıma gelenler dönmesin... çaldıkları kapılardan güller taşsın istedim...<br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3324021196185838894.post-61692622383846814952009-12-30T00:39:00.000+02:002009-12-30T01:32:22.468+02:00"EĞER "...olursa YENİ YIL DİLEKLERİM<span style="color: rgb(0, 0, 0);">Güzel şeyler yapıyorum bu ara güzel şeyler... yaptıklarımın güzel şeyler yaşatması umuduyla bana ve başka insanlara... bir kısmı süpriz... Ama bir şeyler otursun elbet yazacağım.</span><b style="color: rgb(0, 0, 0);"><br /></b><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Yeni yılda yapmak istediğim , olası bir kaç dileğim, isteğim var.Hiç paylaşmam bu olası dileklerimi ya olmazsa diye. Hoş olmayacaksa paylaşsamda paylaşmasamda olmuyor ya neyse.Ama bu yeni yıl biraz değişsin istiyorum bakışım yaşamıma.Ve işte bu yıl gerçekleşsin dediklerim.Ertelediklerim ,yapamadıklarım,yapacaklarım....Dileklerim....<br /></span><ul><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Ürgüp- Göreme gezim <br /></span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Piyer- Loti de "Okyanus Gözlü"yle kahve keyfi</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Amasra'da çok değil bir gün (akşam Hoşafçı'nın yerinde "Tatbul"larla balık yesem, anı tazelesem yeter)</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Doktoraya hazırlanacak cesaret</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Drama eğitmenliği son aşamasını da son bir gayret tamamlamak( belgemi almak gerekli çalışmayı yapacak zamanı bulmak)</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Kurucusu olduğum çiçeği burnunda .... Anaokulunu alnımın akıyla kurup bir noktaya getirmek</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Mecburi hizmetimin bitmesi (mecburen gitmek zorunda olmamak)</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Daha az sırt ağrısı, daha az eklem ,boğaz, boyun,ayak ağrısı(dökülüyorum :)yaşlanmışım)</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Daha az kişiye ebeveynlik yapmak</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Daha çok çocuğa yardım etmek</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Okuma listemdeki kitapları kütüphaneme ve okuma haneme dahil etmek.</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Çok yürüyüş, az pizza<br /></span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">İkea'ya olaysız gidebilmek</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Manaslar'la daha sık görüşülen bol gülmeceli, paylaşımlı bir yıl</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Daha çok anne kucağı ,baba ocağı</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Yarım makalelerin nihayet bulup bir yerde en azından birinin yayınlanması</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Sıkı bir yaz tatili</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Bir kaç kez olsun giderek Spor salonu aidatını boşa yatırmadığımın huzurunu duymak</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Dost muhabbetlerinde başka ve yeni soruların muhattabı olmak</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">En yakın şehirde gerçekleşecek Hasan Yükselir konserine gidebilmek</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Gardenya'mın ve orkide'min çiçek açtığını görmek</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Ayvaların çiçek açışına ,meyve verişine tanıklık etmek</span></li><li><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Düzenli uyku<span style="font-weight: bold;">.......</span></span></li></ul> İlk aklıma gelenleri yazdım devamı gelirse ilave edeceğim...<br /><span style="color: rgb(0, 0, 0);">Eskiyen yıl son anda nerden nasıl düştüyse payıma bir Can Yücel şiiri çıkardı.İçimi sızlattığından uzun zamandır okumayamadığım<span style="font-weight: bold;"> </span>şiir...</span><b style="color: rgb(0, 0, 0);"><br /><br /><a href="http://www.mylivesignature.com/" target="_blank"><img src="http://signatures.mylivesignature.com/54487/373/68FC01A4664B636BE5592D1CC838BE13.png" style="border: 0pt none ! important; background: transparent none repeat scroll 0% 0%; -moz-background-clip: -moz-initial; -moz-background-origin: -moz-initial; -moz-background-inline-policy: -moz-initial;" /></a><br /><br /><br /></b><br /><b style="color: rgb(0, 0, 0);">EĞER<br />O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,<br />arkalarında doldurulması<br />mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.<br /><br />Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,<br />en güzel yerde başlatılsaydı eğer.<br /><br />Utanılacak bir şey değildir ağlamak,<br />yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.<br /><br />Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,<br />çalınan birinin kalbiyse eğer.<br /><br />Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,<br />insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.<br /><br />O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,<br />hiç bir zaman duyulmasaydı eğer.<br /><br />Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,<br />kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.<br /><br />Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,<br />öylesine delice bakmasalardı eğer.<br /><br />...<br /><br />Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,<br />son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.<br /><br />Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,<br />meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.<br /><br />Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,<br />beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.<br /><br /><br />Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,<br />tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.<br /><br />O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,<br />yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.<br /><br />O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,<br />son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.<br /><br />Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,<br />her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.<br /><br />Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,<br />dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.<br /><br />Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,<br />namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.<br /><br />Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,<br />dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.<br /><br />Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,<br />sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.<br /><br />Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,<br />kulağına okunacak biri olsaydı eğer.<br /><br />İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,<br />kartvizitinde "Onca ayrılığın birinci dereceden failidir." denmeseydi eğer.<br /><br />Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,<br />ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.<br /><br />Issızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde<br />amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.<br /><br />Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.<br />Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya; canım ellerini tutmak isterse...<br /><br />Evet sevgili,<br />Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,<br />Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,<br />Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!<br /><br />CAN YÜCEL </b>Emine KESGİN İLHANhttp://www.blogger.com/profile/07249561499109803759noreply@blogger.com3