7 Haziran 2010 Pazartesi

AŞKIN BÖYLESİ...

bir yağmur bir güneş...bir bulutlu bir gülücüklü hallerde Haziran...Sen ne kadar nazlı çıktın bu sene..Yağmur yağdı eyvah derken aaa o da nesi!Güneş aayyy çok sıcakladım!Derken; rüzgar ! Oldu mu şimdi bu derken; Ta ta taam süpriz!Gökkuşağı... Haziran ne cilveli ne edalısın !Haziran ne hoşsun sen!Neyse ki al al kirazların yeşil eriklerinle hoş gelmişsin...Haziran hep bir fettan,hep işveli bir kadın gelmiştir nedense bana....Amma velakin;yaza geçiş bu kadar nazlı olunca temkinliyim Temmuz'dan.Fazla naz aşık usandırmasın!Temmuz Haziran Hatun'a misillme yapmasın sen misin beni süründüren kapında günlerce bekletip bekletip şarrr diye yağmrunla ıslatıp sonra sıcağınla terleten...Öyle olmaz böyle olur deyip celallenirse bizim Efe Temmuz...Bilemem artık ben orasını bu iki aşığın arasında kalmaktansa alır başımı giderim...Ne diyeyim akl-ı selim davransınlar diye ummaktan ve "Allah Temmuz'un sarı sıcağından ,hışmından korusun" demekten başka çarem kalmadı...