17 Mart 2010 Çarşamba

"MARAL"IM....YAŞAMIMIN EN BÜYÜK ARMAĞANI

Hava ayaz mı ayaz, yerlerde kar var...İki ihtiyar, ortalarında 3-4 yaşında ya var ya yok ,bir kız çocuğunun ellerinden tutmuş hızlıca yürümekteler...Minik kız onların elinden kurtulup bir an önce varacağı yere varmanın telaşıyla "haydi ama gelmiştir şimdi" diyerek çekiştirdi ihtiyarları.Nineyle,dede hızlandı.Vardılar baktılar ki görmeyi umdukları yenice gelmişl..."Ben dedim size gelmişlerdir diye" bağırdı ve koştu odaya..
Bundan 27 yıl önce ilk defa 15 mart günü dünyalar güzeli bir bebek gördüm bizim evde...Üşümüş ,mosmor olmuş, soğuk ve ayazda...Sabah saat iki suları lapa lapa kar yağarken doğmuş da bebecik; vermemişler anneciğinin kucağına.Şimdi sarıp sarmalamışlar, pamuklara yatırmışlar yavruyu.Isınsın diye...İlk gördüğümde pamuklar içindeydi.Minik yumuk yumuk elleri ,kıpır kıpır buruşuk ayakları,ama ışık ışık gözleri vardı.Daha görür görmez anladım; bu hayatta ki en büyük armağandı bana "O". Yaşamın ve annemle babamın en büyük armağanı...Karar verdim hiç üşütmeyecektim "O"nu.Dokundum güzel tenine.Öptüm.Örttüm üstünü pamuklarla...O güzeller güzeli, ay parçası kardeşimdi.O yaşamımıza girince ailemiz kalabalıklaşmadı.Çoğalttı bizi, bir tatlı hoşluk,neşe geldi evimize.Aylardır beklediğimiz HOŞGELMİŞTİ.Adını düşünmüştük hayatımıza doğmadan önce .Babam MARAL'ım dedi.Annem Meral'im.Bense Minik'im.Minik'im şimdi güzeller güzeli bir bayan.Gözleri hala ışıklı ahu gözlüm,tatlı sözlüm Canım KARDEŞİM...Annemle babamın 2.defa anne-baba oluşlarının 27. yılını kutluyorum.İyi ki siz varsınız, iyi ki anne -baba olmuşsunuz bize.Ve iyi ki bana MARAL 'ı kardeş etmişsiniz.Doğduğum günü hatırlamıyorum elbette ama ,kardeşimin doğduğu gün kişisel aile tarihime dair, geçmişe dair hatırladığım en güzel gündür.

CANIM KARDEŞİM, CAN'DA ÖTE YOLDAŞIM,
Ömrüm yettikçe, gücüm oldukça hep yanında olacağım söz veriyorum.Ben ne kadar şanslıyım ki senin gibi yüreği, aklı güzel bir kardeşim var.İYİ Kİ DOĞDUN AHU GÖZLÜM.


9 Mart 2010 Salı

GECİKMELİ 8 MART YAZIM VE ATTİLA İLHAN ŞİİİRİ

ATTİLA İLHAN VE ŞİİRLERİ ÇOK ÖZELDİR BENİM İÇİN...Kimin için değildir ki eğer bu ülkede yaşıyorsa...Üniversite yıllarımda türküler ,şiirler dillendirirdik arkadaş muhabbetlerinde...Ve en çok okuduğum ve benden en çok okumam istenen şiirdi. Yıllar oldu kimseye sesli okumayalı... Attila İlhan kusura bakmasın ve ışık yağsın üstüne, şimdi bulunduğu yerlere... bazen haddim olmayarak değiştirirdim "ne kadınlar sevdim yoktular" dizesini ,"ne erkekler sevdim zaten yoktular" diyerek...Bu şiir çok güzeldir...Her okuyuşumda içim titrer.Bilirim; Attila İlhan başka bir duyguyla yazmış ammavelakin benim hep içimden "olmayan erkekler,bu ülkede kadınları yok sayan erkekler ve erkek egemen bakış açısı diye bağırmak gelir...

Nerden çıktı bu şiir ve bu feminist söylem?
Gecikmeli bir 8 Mart yazısı kabul edile
.. ve "kadınlar hep var" "Beyler bu böyle biline!..

HEP VAR OLAN YOKMUŞ GİBİ DAVRANILAN KADINLARA...



...
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bir akşam korkudan gözleri sislenir.
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle birsevmek görülmemiştir
hayır,sanmayınki beni unuttular
hala ara sıra mektupları gelir.
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yanlızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gök yüzünde birer buluttular
nereye kayboldular şimdi kim bilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
ATTİLA İLHAN

Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e...

Arkadaşla sohbet edip dertleşiyorduk.Bu arada radyo açık arada bir arkadan kulağıma hoş müzikler geliyordu...Tam da diyordum ki arkadaşa; "doğruya doğru bile diyemiyorum şu günlerde..her dediğim "doğru"ya bir kulp bulup "eğri" ediyorlar...Direnince de gözümün üstünde ki kaş kusur oluyor"...Birden sustum gözlerim doldu... sustuk...Radyoda bu dizeleri okudu bir muhterem...Eeee "doğru söze ne denir"? Durun sakın buna da eğri demeyin! İmdattt!!!
...
Shakespare işte bu yüzden Shakespare'dir.Bütün mesele bu dizelerde bence.Olmak ya da olmamak işte budur aslen.Çünkü dizeleriyle her daim yaşamımızda olmakta ve doldurmaktadır diye düşünmekteyim.Ya siz?
....
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e
Vazgeçtim bu dünyadan,dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
Shakespare 66.sone