9 Mayıs 2011 Pazartesi

GÜMÜŞ KADIN

     Benim annem "pırlantadır".Tüm anneler gibi..Sizin analarınız gibi paha biçilemez elbet...Bir bakışı ,bir duruşu yeter...Gelin görünki benim güzel annem, özü sözü bir mütevazi annem küçükken bizi "Gümüşüm"diye severdi. Hala öyle sever..Küçükken bütün anneler çocuklarına gümüşüm diye sever sanırdım.Aklımın erdiği bir vakit sordum anneme "annem sen neden bizi 'gümüş'üm diye seviyorsun. Gümüşten değerli altın var ,yakut, elmas var!Durdu bir zaman...Sonra dili döndüğünce aklından geçenleri anlattı. Şaştım kaldım güzl anamın güzl anmın derinliğine Anadolu kadını sezgisine ,sevgisine... Çok gösterişli ışıltılı gelir onlar bana...Işıltılı şeylerin düşmanı, kem gözü çok olur...Benim avlatlarımın ışıltısı kendine has olsun kadir kıymetini bilen çok olsun...Güce, gösterişe, şaşaya,ışıltıya aldanıp da gelenlerin niyeti tekin olmaz.Varın siz "Gümüş"olun.Kendince ağırlığınız, bir tarihiniz olur.Hiç olmazsa gümüşün bir hatırası, anısı olur ...Kıyamaz insan atmaya, satmaya...Saklar saklar...Ninen bak 90 yaşında hala duru gelinlikte takılan gümüş alınlığı"dedi.Sonra da baktı uzaklara...Bak gelinlik altınlarımı daha ozaman bozdurduk..Dara düştük o vakit...Altın ,elmas, pırlanta durmaz.... sizin yeriniz benim gönlümde zaten paha biçilmez...Siz varın benim "Gümüş"üm olun... Sırça yüreklerinizi kazandığınız paralar değil; biriktirdiğiniz anılar ısıtsın dedi...

"Gümüş Kadın"ın hayatına seneler önce soğuk bir kış günü girmişim...O hayatının en çetin günlerini ,yıllarını yaşamakta o zamanlar ...Daha 17 yaşlarında incecik bir gonca dalıyken kendi, basmış beni bağrına... Benim ona evlat oluşumun O' nunsa anne oluşunun üstünden 31 yıl geçmiş... ama öyle duygulu, öyle bir hüzünle anlatırdı ki benim doğuşumu ...kendi dünyaya gelişimin hikayesini unutup bir masalı dinlercesine dinlerdim hep.Babam askerde o yıl... Aylarca haber alamamış annem ...Öyle derin bir hüzün, öyle çok özlem.... bin çaresizlik bir o kadar da yokluk...Anlatırken gözleri buğulanırdı... Sonrada derin bir iç çeker...Gül annem "Gümüş" kızım derdi...Hala der..."Gümüş"üm deyip sarılırken o nemli gözbebeklerinden ışıklar saçar.İçime dolan ,nasıl bir huzursa O ne zaman öyle sarılsa ,tüm gamım tasam gider .İçime ışık dolar; ondan bana akan..."Gümüş kadın İyiki Annemsim...Tekrar dünyaya gelsem ve seçme şansım olsa; seni seçerdim kendime anne olarak yine...

ANNE

Bırak kalsın masada ekmek
testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık,
g...özlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz, kedi
yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta,
kırlangıç havada
Dama düşen ince bir yaz yağmuru...
Yoruldun artık, bütün gün
didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile
bir y...erde yorulur
Bırak kalsın süpürge duvarda,
sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.

AHMET ERHAN