23 Ekim 2009 Cuma

KENDİMDEN SAKLADIKLARIM VE SAKLAYAMADIKLARIM

..... içimde gizlediğim ve gizleyemediğim aşikar olan pek çok şey var...Böylece açık ettiklerim ve edemediklerimle geçti gitti son bir kaç ay.
Uzun bir yaz tatili... çok yorgundum iyi geldi... arkasından güz...yine bir telaş... çok yoruldum.... Ve beklenen oldu; hastalandım...Hasta olmak iyi gelir mi insana?Bana iyi geldi çünkü; dinlendim. Evet dinlenmem gerektiğini yatağa düşünce anlayanlardanım ben. Bu hep böyle oluyor. Ama bu hastalık iyi geldi bana.Bir ay oldu yoğun çaılşmaya başlayalı ve bittim ben .sonra şarja bağladım kendimi ve güzel güzel uyudum. Hiç çıkmadım evden. "Yağmur yağsın,ben evdeyken!Yağmuru izleyip kahvemi içeyim.Evde tadını çıkarayım bu güzel mevsimin"diye düşünerek araladım perdeyi bile. Okadar ki perdeyi bile açmadım. Şimdi bekliyorum umutla .Ama ben biliyorum ki ben ne zaman burnumu uzatsam ozaman yağacakyağmur .Telaş telaş koşarken dışarıda yakalanacağıma.Olsun!
Ders çalışmaya karar verdim. Uzun aralar verdiğim ,yarım bıraktığım işlere tekrar dönebilecek gücüm var mı ? Bunu henüz bende bilmiyorum.Birkaç sınava gireceğim ,hedeflediğim.Yetmiyor öğretmenlik...Kanımda sınava girmeye, yeni şeyler denemeye ilişkin hücreler harekete geçti sanırım yine.(Bu hücreler bana mahsus endişelenmeyin.)Her yıl kendime yeni bişeyler bulurum strese girilecek.Bakalım 10 gün öncesinden hazırlanılan bir sınavı kazanabilecek miyim?Çalışmam gereken çok konu var. Gözüm yemedi,yetiştiremem.Daha önceki senelerde çıkan sorulara bakacağım artık.Sonra ....
Sonrası süpriz kendimden bile saklıyorum.Girmeyi hedeflediğim sınav ve projeleri.Kimseye söylemeyin (haberim olmasın benim )ama bir bitirilmek üzere bekleyen Drama projesi , bir makale,bir müfettişlik sınavı,bir de önümüzdeki sene ancak girebileceğim dil sınavı var.Şimdilik "stres yapmayayım" diye kendimden sakladığım ,size el altından duyurduğum ,bu sınavlar var. Yapacak daha heyecanlı işler bulmazsam bunlarla zamanımı geçirmeyi planlamaktayım ,bu yıl.Eğer kendime haber verirsem, hepsini yapmam gerekir diye alıştıra alıştıra söyleyeceğim.
Tıpkı beynim ve gözlerim "yoruldun, uyu" derken "yok birascık daha oturayım" diyen ben gibi.Ne çok sey saklıyor kendinden, ne çok şey kaçırıyor insan sanki kendine yakalanmazmışçasına.Kendimden saklıyorum yapacaklarımı ,kendime kaçmamak için.
Sabah güzel bir yağmurla uyanayım istiyorum.Yollar ıslak... güzel bir yamur kokusu olsun pencereden içime dolan.Özledim yağmur kokusunu...Sanki yağsa yağmur herşeyi daha net göreceğim, bu kısırdöngü kırılacak.Toz bulutununu ardında görülmeyen şehrim gibi ,içimin renkleri aydınlanacak.
Güzel sesler duyayım, güzel muştular alayım,güzel çocuklar göreyim mümkünse gözlerimi dolduran az acı olsun bu ara. Periler uyutsun beni.O periler güzel tülden elbiselerle girsinler rüyalarıma...sıcacık etsinler üşüdüğümde beni...sıcacık ,sarmalanmış açayım gözümü ,ışıklı günlere.Kardeşim cıvıldasın başucumda...Uykumdan anne çorbasının kokusuyla, baba dokunuşuyla, sevgili öpücüğüyle uyanayım. Güzel düşler görelim hep beraber, hayra yoracağımız.Bu dilekler de kimseden kaçıramadıklarım.
KARDELEN

Hiç yorum yok: