14 Haziran 2011 Salı

HÜZÜN KOVAN KUŞU GELSE...

Hep bir "düş sokağı sakini" olmuşumdur kendimi bildim bileli... kendimden bile sakladığım düşlerim olmuştur. Ne zaman çok üzülsem, ne zaman kaçmak istesem, ne zaman bağırmak istesem ,kızgınlığımı haykırmak istesem derin bir sessizliğe gömülürüm. Oysa sakinliğim bir çığlıktır  çoğu zaman ...hep kuytularda saklanırım...Hani o parça da olduğu gibi bu gece hüzünkovan kuşu  gelse yanağıma konsa ay tenli ışıklı düşlerime karşılık verse...evet olsa içimi hüzün değil aydınlık kaplasa... pır pır kelebekler uçsa içimde...en olur olmadık zamanlarda içimi hüzün kaplıyor.... "bak ve gör yaşam düşlerdedir"diyor şarkı...diyor da bazen düşlerim omzuma ,gerçekler yüreğime ağır geliyor....Bir zamanlar yüreğime sızmaya çalışan biri "aydınlık neyin oluyor senin?" demişti.Cevap bile vermemiştim.Şiirden ve hayattan mı bihaberdim yoksa ;şuursuz bir şımarıklık hali miydi bilemiyorum şimdi.Ama "Hüzünkovan Kuşu"  "Aydınlık" hep düşümdür benim.Elini hiç bırakmamacasına tuttuğum; hep daraldığında yüreğim, beni kör kuyulardan çıkarandır "AYDINLIK"...

AYDINLIK NEYİN OLUYOR SENİN?


gökyüzü akraban filan mı

beni bulur bulmaz gözlerin

şimşek çakıyorum yalan mı

yüzünde yalazını gezdirdiğin

...saçlarından tutuşmuş orman mı

akla ziyan bir şey elektriğin



ayışığı mavisi dudaklarından mı

o ışık zenginliği mi giyindiğin

uzay tozları mı yıldızlardan mı

elime dokunduğu an elin

güneşler açıyorum sahi ondan mı

aydınlık neyin oluyor senin

Attila İlhan

Hiç yorum yok: