19 Aralık 2008 Cuma

MASAL





MASAL BU YA...
Mutlu,mutlusun,mutluyum...Böyle çekimlenir işte bu. Son günlerin umutsuz ve insanlardan soğunası olaylarına inattır,başkaldırıdır. Katıldığım bugünkü " Drama semineri " çember halinde dağılan "mutluluk çekimi" yarattı .Adeta anafilaktik şoka giren bir hastaya verilen panzehir etkisi oldu üstümde.
Benim bu haftaki tılsımım; "Drama semineri"mdi.Yani , sevgili hocam "Tünay" ve misafir hocamız "Nadja"nın sihirli dokunuşları...100 Yıl sürmesede bir uykuydu uyandığım ve hissettiğim kendimi farkedişimdi tekrar.Kötü büyüyü yok edecek iyilik perisi, dolanır durur çevremizde kendini bize hissettirmeksizin.Tılsımlı cubuğuyla dokunmak için sırasını bekler hep o.Biz her şey kötü , hiç mi güzel bir şeyler olmayacak diye düşündüğümüzde devreye girmektir onun asli görevi. "Bu kadar mı kötü bu kadar mı ters olur ben çabaladıkça, didindikçe yaşam1" dedim sitemle. Tıpkı şu bilindik masal gibi.Hiç gelmeyeceğini düşündüğüm anlardı perimin ve...
Evet, masal bu ya ; kralın uzun zamandır beklenen çocuğunun doğumunun şerefine ülkenin bütün perileri kutlama partisine davet edilir.Partiye daveti unutulan perilerden biri çok öfkelenir. Ve kurgular hain planını...Diğer periler iyi dileklerde bulunduktan sonra birden Kötü kalpli peri(cadı)beliriverir.Olanca kin ve nefretiyle kralı cezalandırmak için minik kızına sonsuz uyku diler.Kral,Kraliçe, saray halkı ve periler çok üzülürler.Çünkü elinde sihir "güc"ünü bulunduran perilerin dileğini -kötü bile olsa- hiç bir şey bozamaz.Ancak kötüler kazanmaz masallarda ve partiye geç kalan ya da dileğini daha dilememiş en son peri hep yedekte vardır ve hep o anın gelmesini, rolünü oynamayı bekler.Kara büyüyü bozamasada en azından hafifletebilir kötü dileği.Minik bebek güzel, tatlı genç bir prenses olduğunda ölmeyecektir artık .Eline batan bir iğneyle sadece ülke ve saray halkıyla birlikte yüz yıl süren bir uykuya dalacaktır . Yüz yıllık uykusundan da iyi kalpli, yakışıklı( hep iyi kalpli ve yakışıklıdır o prensler ) bir prensin uykusuyla uyanacaktır. ve ömür boyu mutlu yaşam vardır o masallarda...

Elbet benim bu hafta boyunca süren masalım böyle bitmedi.Yüzyıl uyuyup iyi kalpli bir prensin öpücüğüyle açmadım bu sabah gözlerimi .Ama bu "drama semineri" yaşamımdaki kötü perinin (cadının)verdiği acıyı hafifleterek üzerime ışıltı serpti. Güzel bir "rolüm" vardı kurguladığımız doğaçlama oyunun sonunda.Baktık ki olacağı yok biz sarıldık öptük birbirimizi.Eh öpülmüş kadar olduk sevgili hocamla ikimiz...
Üç gün boyunca çıkışımızda seminerden hep bir tatlı yağmuru çiseler bulduk şehre. Yağan yağmur yıkamışt; yolları, ağaçları ,parkları ...Şehrimde yağmur sonrası içime dolan bir dinginlik bir huzur vardı.Yüzyıllık kötü bir büyüden uyanmış gibiydim.

Hiç yorum yok: