Gökte bulut yok/ soğütler yağmurlu/ tunaya rastladım/ akıyor camurlu çamurlu/ hey hikmet’in oğlu, hikmet’in oğlu/ tuna’nin suyu olaydın/ kara ormandan geleydin/ karadeniz’e dokuleydin/ mavileşeydin../ geceydin bogazici’nden/ başında istanbul havası çarpaydın kadıköy iskelesine/ çarpaydın çırpınaydın../ vapura binerken/ memed’le anası(Nazım Hikmet)
Bir kaç gün önce yetişemiyorum demiştim ya ...Hala yetiştiğim söylenemez ancak gerginliğim azaldı üstümde ağırlık olan önemli bir işi yüzümün akıyla atlattım.Ehh kendime torpil geçtim bugün!Biraz kafam dağılsın bitkisel hayattan çıkayım diye..."Hasan Yükselir" dinledim.Doya doya tekrar tekrar 13 sene önce dinlediğim ezgiler...Ozaman ki harçlıklarımla aldığım ilk cd'leri bir arkadaşımda kaldı; şimdilerde görüşmediğim.Ve o ilk çalışmalarında ki sevdiğim pek çok parçayı hiç bir yerde bulamıyordum .Bir site keşfettim.Ordan dinleyebildim. Özlemişim Nazım'ı ve türkü dinlemeyi... ve Nazım'ın şiirlerini yorumlayan bu "güzel adam"ı. *** ... Çoktandır hüzünlü olduğu gerekçesiyle ertelediğim Son Ders'i izledim.Hüzünlüydü ve "şöyle diyordu kanımca: Akademik derslerden tam anlamıyla ders çıkmaz, onlar size ancak bilgi olur ya da diplomaduvara asabileceğiniz.Dersi hayat verir ve damdan düşmüşten beter eder sizi .şakaya da gelmez ertelemeyin, sevdiğinizi söylemeyi. ... Bugünün getirisi ille de Hasan Yükselir,ille de Nazım, Çıkarılan "ders";'SON DERS'i bekleme, hayatın sana ders vermesini hiç bekleme söyle sevdiğini...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder