25 Nisan 2009 Cumartesi

GİDİYORUM BİRAZ KENDİMDEN BİRAZ BU ŞEHİRDEN...

Gidiyorum, biraz kendimden biraz bu şehirden...
....
"Hepimiz yolcuyuz. "İki kapılı bir handa" gitmeler de bitmiyor, gelmeler de. Her geliş, yeni bir gidişe işaret. Lakin biz yine de "tabiatın boşluk kabul etmediği" gerçeğini unutuyoruz. Belki de unutmak işimize geliyor; bıraktığımız boşluğun doldurulamayacağını sanıyoruz. Benden sonra tufan olur zehabına kolayca kapılıyoruz.

İnsanın kendisini vazgeçilmez sanması ne büyük bir yanılgıdır. İçinde nice korkular barındıran bir yanılgı... Eh, insanız; yanılgılarımızla, korkularımızla insan. İnsan, yani unutan varlık. Neyi unutan? Her gelişin bir gidişinin olacağını."...
Şehir-Hayat ve Derviş,Bilal Kemikli


Yüksek Sadakat - Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer
Yıllardır dost ellerini hep üstünde hissettiğim sevgili Manas'lar armağanımdır....Şu anda üstlerinden bir kuş geçtiğinden eminim.İlk defa onlarla gittiğim o güzel şehirde sırılsıklam olsak da içim hep sıcacıktı.Beraber aynı yerlere gidişler ve dönüşler yaşayalım sık sık ...Gidişlerimizden, yalnızlıklarımızdan dönelim ki; kavuşmak dostluğunuza, her daim anlamınını bulsun.Yalıyardan limana bakıp bana göz kırptıklarını ,dahası sıcacık gülümsediklerini görebiliyorum.Güneş hep üstünüzde olsun!SEVGİNİZ HEP İÇİMDE!

Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer
Gül renginde gün doğarken
Boğazdan gemiler usulca geçerken
Gel çıkalım bu şehirden
Ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken

Dolaşalım kumsallarda
Çılgın kalabalık artık uzaklarda
Yorulursan yaslan bana
Sarılıp uyuyalım gün batımında

Belki üstümüzden bir kuş geçer
Kanadından bir tüy düşer
İner döne döne gökyüzünden
Hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden
Haydi kalk gidelim bu şehirden
Gün doğarken ya da güneş batarken
Belki kuşlar geçer üstümüzden
Kanatlanır senin ellerinden...
Ellerinden...

Hiç yorum yok: